Mahkeme Kararına İtiraz Edilebilir Mi? Bir Genç Yetişkinin Mahkeme Macerası
Hayat bazen insana “Bu kadar da olur mu?” dedirtiyor. İşte tam böyle bir anı yaşarken, “Mahkeme kararına itiraz edilebilir mi?” sorusu aklıma takıldı. Beni tanıyorsanız, İzmir’de yaşayan, 25 yaşında bir genç yetişkin olduğumu bilirsiniz. Yani, espri yapmayı seven, hayatı biraz fazla düşünen ama arkadaş ortamında sürekli kahkahalarla takılan biriyim. Ama işte bu kafa karışıklıkları da var. Bu yazıda, hem mizahi hem de derin bir şekilde, “Mahkeme kararına itiraz edilebilir mi?” sorusuna yaklaşacağım. Şimdi başlayalım.
Mahkeme Kararı: O Kadar Kolay Olmadığını Anlamak
Bildiğiniz gibi, bazen hayat bir mahkeme gibi oluyor. Haksız yere ceza alıyorsunuz, ya da bir şekilde yanlış bir karar veriliyor ve bir anda kendinizi “Şu anda ben kimin kararını uyguluyorum?” diye sorarken buluyorsunuz. Evet, şimdi ben size diyorum ki, “Mahkeme kararına itiraz edilebilir mi?”
Tabii, bu soru gündeme geldiğinde ilk akla gelen şey, gerçek mahkemeler değil. Ama bir şekilde hepimizin hayatında “mahkeme” gibi işler oluyor, değil mi? Şöyle bir örnek vereyim:
“Bir arkadaşım, ona kahve almak için Starbucks’a gittim, tam siparişi vermek üzereydim ki, birden kafamda bir soru belirdi: ‘Gerçekten kahve mi istiyor bu kişi? Yani, içiyor mu gerçekten kahve?’ Bu tip düşünceler, bir mahkeme gibi beynimde dönüp duruyor. Sonra, siparişi verdim, ve arkadaşım tabii ki ‘Vallahi ben kahve içmiyorum’ dedi. Yani her şey yanlış başladı. O an, arkadaşımın bana yapabileceği en büyük itirazı yapmadığını fark ettim: ‘Bana kahve alma, ben çay içiyorum!'”
İşte bu! Hani bir mahkemeye itiraz edemezsiniz ya, bazen gerçek hayatta da bir kararın yanlış olduğunu kabul etmek zor olabiliyor.
Mahkeme Kararına İtiraz Edilebilir Mi? Gerçekten?
Gelelim sorunun asıl cevabına: Mahkeme kararına itiraz edilebilir mi? Tabii ki! Ama bu işin şakası yok. Mahkeme kararına itiraz etmek, hukukun evrimini ve bir tür “resmi hata”yı sorgulamak gibidir. Ancak birisi size, “Mahkemeye itiraz ettim” dediğinde, çok ciddiye almayın, çünkü sürecin ciddiyetini anlamak biraz daha karmaşık.
İtiraz etmek için bazı prosedürler var, bir takım yasal yollar var, yani öyle “Benim hakkımda bir yanlış karar verdiniz, iptal edin!” gibi kolayca halledilecek bir şey değil. Genelde hukuki süreçleri anlamadığınızda, böyle bir durumdaki itirazı da “Twitter’dan” yapmaya kalkabiliyorsunuz. Ve evet, o zaman her şey bir anda ciddiyetini kaybediyor. Hadi itiraz ettiğini düşünün, ama bu işin her adımında karşınıza çıkan “gizli yasa”lar var. Hadi, bir de gerçek mahkeme salonunda düşünün… Şimdi, ben mi çok derin düşünüyorum, yoksa bu “itiraz” düşüncesi gerçekten hayatı sorgulamama yol açıyor mu?
Her Şey Bir İtirazla Başlar
Hayatımda bazen her şeyin itirazlarla başladığını hissediyorum. İtiraz, bazen parantez içinde açılacak bir cümle gibi… Düşünsene, sabah uyandığında biri gelip sana, “Bugün kahvaltıda zeytinli ekmek yiyeceksin!” dediğinde, ne yaparsın? İtiraz etmeden bir gün geçirebilir misin?
Mesela şöyle bir durum düşün:
A: “Bugün kesinlikle kahve içmeyeceksin.”
B: “Ama… Ama ben sabah kahvesiz yaşayamayacak kadar…”
A: “Hayır, bugün kahve içmeyeceksin, karar verildi!”
B: (İç ses) “Mahkeme kararına itiraz edilebilir mi acaba? Ama bu o kadar kolay bir şey değil, değil mi? Gerçekten karara itiraz etsem, hayatımda ne değişir ki?”
Hah! İşte o an, insanın kafasında bir sürü “itiraz” düşüncesi dönmeye başlıyor. Hayat bir mahkeme kararı gibi işliyor. Hangi birine itiraz edeceğiz, hangi birini kabulleneceğiz? Gerçekten, bu sorular bende hep dert oluyor. Hem rahatlatıcı, hem de kafa karıştırıcı.
İtiraz Edilebilecek Durumlar
Bir de durumu açalım. Gerçekten mahkeme kararına itiraz edilebilir mi, diye soruyorsanız, bunun belirli durumları var. Mesela, mahkemede verilen kararın “hukuka aykırı” olduğu, “yanlış hesaplama” yapıldığı veya “yanlış şahit” olduğu gibi durumlar itirazı gerektirebilir. Ama itiraz etmek bir hakkınız olsa da, çoğu zaman bu süreçleri yönetmek o kadar basit değil.
Mesela, İzmir’de bir arkadaşım vardı, bir alışveriş merkeziyle ilgili tüketici hakları için dava açmıştı. O kadar yavaş bir süreçti ki, davaya 3 yıl sonra karar çıktı. Ama o kadar zamandır “itiraz etmiyorum” dediği için, sonuçta kendini mahkemeye karşı bir tür pasif direniş içinde buldu. Sonunda, o kararın aleyhine çıktığına karar verdi ama, zamanında “itiraz etmeliydim” dedi.
Yani, mahkeme kararına itiraz edilebilir mi sorusu, sadece hukuken değil, hayatımızda ne kadar “itiraz etmemiz gereken karar” olduğunu anlamamız için de önemli.
Sonuç: İtiraz Edilecek O Kadar Şey Var Ki!
Hayatımızda mahkeme kararları gibi, büyük kararlar alıyoruz. Ve evet, bazen içsel olarak itiraz ediyoruz. Ancak gerçek mahkeme kararlarına itiraz etmek kolay bir şey değil. Ya da belki de, belki de bazen “itiraz edilecek” o kadar çok şey var ki, bu çok yorucu hale gelebilir.
Bunu bir düşünün: Sabaha kadar zeytinli ekmek yememe kararını veren biri var, ve ben bunu içsel olarak itiraza uğratıyorum. Hadi bir de resmi itiraz yapalım! Neyse, belki ilerleyen günlerde bu konuda bir itiraz başvurusu yaparım. Şu anlık kahvemi içmeye devam ediyorum.
Özetle: Mahkeme kararına itiraz edilebilir mi? Evet, ama her şeyin ötesinde, bazen hayat bize “itiraz et” demek için, sadece küçük bir adım atmamızı bekliyor.